DİK DURABİLMEK EMARESİ



      İnsanlarda gördüğüm kolaycılık, sorgulamama, buna rağmen körü körüne inanmaları,beni deli ediyor, adeta çıldırıyorum. Kendi kendime sıoruyorum, bu insanlar neden yaşadıkları hayatı, yaşadıkları toplumu, hatta içinde bulunduğu sistemi sorgulamaz. Bu kadar memnuniyetsizken, olaylara karşı neden tutarsız ve eyvallahçı olurlar? Eğer bizler toplum bireyleri olarak bir arada yaşıyorsak, ki öyleyiz, sorgulamak ve eleştirmekte toplumdaki her bireyin en tabi ve en doğal hakkıdır, fakat insanlar beyinlerini biraz çalıştırmaktan, zorlamaktan,seçici davranmaktan imtina ediyor ve neticesinde de kendisine dayatılan sisteme körü körüne biat ediyor, doğru kabul ederek yaşıyor. Sonuç mu? Sonuç işte şu anki içinde yaşadığımız durum.
    Umudunu ve inancını kaybeden insan, herşeyini kaybetmiş demektir. Hiç bir zaman, umut bitmez, umut olduğu sürece yaşamımızı sürdürebiliriz. İnanarak yaşamanın tadına varmak herkeze nasip olmaz. Değiştirebileceğimize ve değişebileceğine inandığın dakika, her şey için daha iyi, daha güzel, ve mutlu bir gelecek var demektir. Yeterki iste ve inan. Kesinlikle mücadeleyi bırakma ve dik dur. Dik durmak emaresini sen gösterebil, hemen biat etme. Lider sorgulanmaz, o nederse doğrudur, o en doğruyu bilir. Yok böyle bir şey,  tarihte yaşamış en büyük, efsane olan liderler bile zaman gelmiş en kötü, en şiddetli, eleştirilere maruz kalmışlardır. Ancak diktadör olanlar ve  krallık ile toplumu  yönetenler eleştirilememiştir. O toplumların geldiği noktada herkesçe aşikardır. Liderini, yönetimi sorgulamadığın veya eleştirmediğin gün o senin çobanın, sende onun güttüğü, sevk ettiği yöne giden bir koyun sürüsü olursun. Kazanaların yolu; inanarak ve dik bir şekilde alını açık devam edenlerin yoludur.
    İnsan değişebilmeli, değişime ayak uydurabilmeli, doğruya doğru, yanlışa yanlış diyebilmeli, hiç bir kompleksi olmamalı. Firavun zamanında bile firavun o kadar katı ve cani ruhlu olmasına rağmen kendisini eleştirenlere karşı bir tutum sergilememiştir. Eleştiri yapmaktan korkanların ve eleştirilmeye karşı zavallı bir egosu olan  liderin olduğu toplumlar değişime ve gelişime ayak uyduramaz ve zavallı bir toplum olarak kalır. Bu en küçük aile'den millete kadar böyledir. Bunun örneklerini tarihte çok gördük, bizzat kendi ülke tarihimizde de  yaşadığımız zamanlar oldu. Sorgulayacağız, eleştireceğiz, değişeceğiz ve bunların neticesinde de hep birlikte gelişeceğiz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FRİDA KAHLO

İKİ KAŞ ARASINA BEŞ KURŞUN