ESNAF VE DURUMU




    Genel manada  esnafların yanına gittiğinizde  klişe olarak selam verilir, hal hatır sorulup, o sorulmuş olmak için sorulan malüm  soru gelir “işler nasıl?” Son iki veya üç yıldır, küçük ve orta ölçekli esnafın yanına gidip, işleri ile alakalı olarak sohbet etmek, kendisi ile sohbet ettiğiniz esnafa hakaret haline geldi. Çünkü ekonomisi  öyle berbat şekilde yönetilen bir ülke varki ortada, yandaş isen uçuyor, değil veya ikili ilişkelerde, beceriksizsen batıyorsun, ortası yok. Ya sürünecek, ya yalaka olup parayı bulacaksın, tabi zaman zaman yöresellikte bu işlerin içine giriyor.
     Ülkemizin tarihine baktığımızda hiçbir zaman tarihte bu ülke bu kadar baskı altında ve bu kadar kötü ekonomi ile yönetilmedi, evet 2000 krizini unutmadık fakat bugün de ondan aşağı değil, hatta fazla.  İnsanlar ekmek parası kazanmak, hayal ve hedeflerini gerçekleştirmek adına iş yerleri açıyorlar, fakat tam ülkeyi yönetenlerin ekonomik anlayışlarını pek hesaba katmadıklarından, bir zaman sonra batıyorlar. Ülke ekonomisi aynen esnaf lokantası gibi çalışıyor. Bu ülkede para kazanacaksan, , kıyıda köşe de kemik yalayan, fır döndü karakterli, iyi derece de yalaka olacaksın. Mubalağa etmiyorum, etrafınıza ve gazetelere bakın, görürsünüz, dün hiçbir şey olanlar, bugün akıl almaz derecede uçmuş. Bunlar insan görünümlü münafıklar ve şeytanlaşmış yaratıklar. Bunlara yeter ki istediklerini ver, istersen yüzlerine karşı küfür et, yüzlerine tükür,fark etmez. Bunların karakterleri o kadar bozuktur ki, camide ön safları sana bana bırakmaz, içlerinde ise ne bir vicdan kırıntısı, ne de merhamet bulunur. Dürüst ve namuslu şekilde, kişiliğinden ödün vermeden para kazananlar yok mu? Tabi ki var ama çok zorlandıkları aşikar, zamanında helalinden temeli sağlam atmanında avantajını kullandıkları kesin.  Benim yukarıda söz ettiğim karaktersizlerin temeli yok, birden bire uçan şarlatan taifesi. Diğer kalan kısımı sorarsanız, dükkanlarının kirasını dahi ödeyemiyorlar. O kadar zor durumdalar ki, bir çoğu siftah etmeden günlerce dükkan kapatıyorlar. Evlerine ekmek götürebilmek için kılı kırk yarıyor, mücadele ediyorlar. Kısacası küçük ve orta ölçekli esnaf şaşırmış durumda. Ülkemizde ilk defa  kapatılan dükkan sayısı, açılan dükkan sayısını geçmiş. Tabi Asrın liderimize bakarsanız, kötümser bir tablo çiziyoruz, ülkemizin bunlarla alakası yok, iyide asrın liderimiz,ben esnaflar ile iç içeyim, ve durum tam da böyle, zaten rakam ve istatistiklerde beni doğruluyor, sadece 2016 yılında kapatılan işyeri sayısı 101.614 Son beş yılda kapatılan işyeri sayısı 500.000’e yaklaştı, Bu yazdıklarım başka bir ülkenin değil, maalesef ülkemize ait rakam ve istatistik. Bunlar bizim ülkemizin gerçekleri.
      Devletin küçük ve orta ölçekli iş yeri sahiplerine acilen destek planları hazırlayıp, bu işi önceliklerine almalı, durum inanın anlattıklarımdan çok daha vahim. Bir an evvel adımlar atılmalı bu insanlar dar boğazdan çıkarılmalı, birileri servetine servet katarken, çoğunluk sıkıntılar içinde boğulmakta, üstüne mücadele etmeye çalışmaktadır. İntihar etmeyi düşünen insanlar var. Mllet gergin vaziyette, psikolojisi bozuk. Buradan söylüyorum 10,11  ve 12 aylarda daha çok iflas ve kapatılan işyerleri duyacağız. Hep birlikte daha çok üzüleceğiz.
     Dünya ülkeleri bir yerlere giderken, değişimi yakalarken, benim ülkemin hala yirmi sene öncesi gibi bugün bu şekilde devamlı ekonomik batağın içinde kıvranması, sizler gibi bizleride çok üzüyor.  Allah devletimize ve milletimize feraset sahibi olup, doğruları yapmayı nasip etsin.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FRİDA KAHLO

İKİ KAŞ ARASINA BEŞ KURŞUN